Hayallerimizi Engelleyen Cam Tavanlar: Gerçek ve Psikolojik Sınırlarımız

 



Merhaba sevgili canlar,

Hepimizin hayalleri var. Kimimiz büyük bir sanatçı olmayı, kimimiz ise dünya turuna çıkmayı hayal ederiz. Ancak, bu hayallerimize ulaşmamızı engelleyen görünmez bariyerler var. Bu bariyerler, kariyer dünyasında "cam tavan" olarak bilinirken, hayatımızın diğer alanlarında da benzer şekilde karşımıza çıkıyor. Peki, bu engeller nelerdir ve nasıl aşabiliriz?

Gerçek ve Psikolojik Sınırlar

Hayallerimize giden yolda iki tür engelle karşılaşırız: Gerçek sınırlar ve psikolojik sınırlar.

Gerçek Sınırlar: Bu sınırlar, genetik özelliklerimiz ve doğuştan gelen yeteneklerimizle belirlenir. Örneğin, herkesin bir spor dalında olimpiyat şampiyonu olması mümkün değildir, çünkü bu seviyede başarıya ulaşmak belirli genetik avantajları gerektirebilir. Bu konuda istisna başarılar vardır.

Psikolojik Sınırlar: Psikolojik sınırlar ise, kendimiz hakkında sahip olduğumuz inançlar ve kendi potansiyelimizin farkında olmayışımızdan ya da tam tersi kendi potansiyelimizi olduğumuzdan daha fazla  görme halide olabilir. Çoğu zaman bu sınırlar, bizi hayallerimize ulaşmaktan alıkoyar. Aslında yapabileceklerimizin çok daha fazlasını yapabilecekken, kendimizi olduğumuzdan daha küçük görür ve sınırlı hissederiz.

Pire Deneyi: Psikolojik Sınırların Çarpıcı Bir Örneği

Bu noktada, pire deneyi oldukça ilginç bir örnek sunar. Bir kavanoza birkaç pire koyup, kavanozun ağzını kapatırsanız, pireler zıpladıkça kapağa çarparlar. Bir süre sonra pireler, kapağın yüksekliğinden daha yükseğe zıplamamayı öğrenirler. Kapağı çıkardığınızda bile, pireler öğrendikleri bu sınırı aşamazlar ve kapağın yokluğuna rağmen sınırlı bir yükseklikte zıplamaya devam ederler. Bu deney, insanların da benzer şekilde kendi psikolojik sınırlarını belirleyip, bu sınırları aşmakta zorlandıklarını gösterir.

Deneydeki pireleri, iş dünyasında mobinge maruz kalan, arkadaş çevresinde hayalleri alay konusu olan ya da ailesinin geçmiş deneyimlerinin esiri olan kişilere benzetebiliriz. Hayallerine inanan pirelerden birisi, kafasını cam tavana vura vura, can tavanını bulmuş birisi hayatının akışını değiştirebilir. “Hepimiz çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyor” der Oscar Wilde (HŞSB kitabindan). Eğer olduğunuz yerin, gelebileceğiniz en son yer olduğuna inanmıyorsanız, engelleri aşmak için var gücünüzle zıplamaya devam edersiniz. Bu da sizin kaderci mizaçtan, kurban rolünden sirkelenerek çıkmanız demektir.

Gördüğünüz gibi aslında "cam tavan sendromu" dediğimiz durumun bile ne kadar fazla alt başlıkları var.

Şimdi biraz düşünün bakalım, eğer tüm engelleri aşmak elinizde olsaydı, hayalleriniz için ne kadar uzağa giderdiniz? Size bir haberim var: engelleri aşmak elinizde!

  • Kendinize güvenin ve kendi potansiyelinizi fark edin.
  • Olumlu düşünce alışkanlıkları geliştirin ve motive kalmayı öğrenin.
  • Net ve ulaşılabilir hedefler koyun.
  • Rehberlik ve destek alın, kendinizi geliştirmek için fırsatları değerlendirin.
  • Başarısızlığı bir öğrenme fırsatı olarak görün ve ondan ders çıkarın.

Hayatımızda ve hayallerimizde karşılaştığımız cam tavanlar, çoğu zaman kendi yarattığımız psikolojik sınırların bir yansımasıdır. Gerçek sınırlar her ne kadar var olsa da, hayallerimize ulaşmanın yolu, bu psikolojik engelleri aşmaktan geçer. Pire deneyinden öğrenebileceğimiz gibi, bizi sınırlayan en büyük etken kendi zihnimizdir. Hayallerinize ulaşmak için önce kendi potansiyelinize inanmalı ve psikolojik sınırlarınızı aşmalısınız.

Unutmayın, sınırları aşmak, en büyük hayallerinize ulaşmanın anahtarıdır. Sorularınız veya görüşleriniz varsa, lütfen yorumlar bölümünde benimle paylaşın. Birlikte bu konuyu daha derinlemesine tartışabiliriz.

Sevgiler,

G.H


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkımda / About me

☀️Her Şey Seninle Başlar☀️

🌟 "Yemek Olana Kadar" sayfası Hoş Geldiniz! 📚💡